SAĞLIK HUKUKU

Sağlık Hukuku, sağlık personelinde sorumluluk bilincini öne çıkararak sağlık hizmetinin varlığı, sunumu, hasta ve hekim hakları ile kişinin temel haklarını birlikte ele alan bir tıp hukuku dalıdır. Sağlık hukuku, çevre sağlığı ve gıda hukuku, hastanelerin hukuki yapısı, sağlık sigortası, sağlık harcamaları, Sağlık Bakanlığı teşkilat ve yönetimi gibi birçok alanı kapsamaktadır.


Sağlık hukuku, ülkemizde kamu sağlığı ile ilgili; Bulaşıcı hastalıklar, Afetler ve olağanüstü haller, Organ ve doku nakli, kan ve kan ürünleri, Kısırlaştırma, Sterilizasyon, Sağlık alanındaki meslekler gibi konuları kapsamaktadır. Özel kurum ve kuruluşlarla ile ilgilide; Özel hastaneler, Mikrobiyoloji ve biyokimya laboratuarları, Eczaneler, Radyoloji, radyum ve elektrikle tedavi ve diğer fizyoterapi müesseseleri, Gözlükçülük, Kaplıcalar ve sağlık turizmi işletmeleri gibi çok fazla alanı da içine alan sağlık hukuku, bu alanlarda düzenlemeler yapmak suretiyle genel prensipleri belirlemektedir.

Sağlık Hukukunun temel ögesi konumunda olan hasta hakkı kavramıdır. Zira sağlık hukukunun ana unsurunu hasta ve tıbbi müdahaleye ihtiyacı olan bir birey oluşturmaktadır. Hastanın ilgili mevzuat kapsamında korunan haklarını genel anlamda; Tıbbi bakım hakkı, Bilgilenme, Onay-Rıza, Mahremiyet ve özel hayata saygı, Başvuru (şikâyet) hakkı olarak sıralayabiliriz. Söz konusu hakların bilincinde olmak, sağlık hukuku anlamında oluşabilecek uyuşmazlıkların çözümünde önemli yararlar sağlamaktadır.

Sağlık hukukunda en çok karşılaşılan alt dal, tıbbi müdahaleden doğan hukuki ve cezai sorumluluktur. Uygulamada malpraktis olarak anılan bu dal, hatalı tıbbi müdahaleden sonra sorumlu olan sağlık çalışanlarına karşı hukuki ve cezai anlamda sorumlulukların ne şekilde olduğu konularını inceler. Malpraktis dört şekilde meydana gelebilir. Yanlış yada eksik tanı olarak belirtebileceğimiz değerlendirme safhası hataları ilk şeklini oluşturur. İkinci olarak tedavi safhasında meydana gelebilecek; müdahale, ameliyat, ilaç verme gibi eylemlerde yapılan yanlışlıklar tıbbı hata unsurunu oluşturur. Üçüncü unsur; elektrik kesintisi gibi teknik-ekipman hatası olarak adlandırılır. Son olarak dördüncü unsur ise Sistem hatası adıyla anılan alt yapı eksikliği ve sağlık çalışanları arasındaki yanlış veya eksik iletişim unsurudur. Bu unsurlar her somut olayda dikkatlice değerlendirilmesi, sağlık çalışanları veya kuruluşları arasındaki sorumlulukların tespitinde önem taşımaktadır.

Büromuz; hasta, doktor ve sağlık kurumu ilişkileri çerçevesinde ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümlenmesi, tedavi esnasında malpraktis şeklinde ya da ayrıca taksirle veya kasıtlı olarak işlenilen suçların ceza ve tazminat hukuku boyutunda ele alınması konularında hizmet vermektedir.