GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİ
Genel Kredi Sözleşmeleri,kredi müşterisiyle banka arasında kurulan,müşterinin talebiyle kurulacak kredi sözleşmesinden bağımsız ancak kurulacak kredi sözleşmesinin koşullarını barındıran nitelikte sözleşmelerdir.GKS ile kredi müşterisi bankadan kendisine sözleşmedeki koşullara uygun olarak kredi kullandırılmasını talep etme hakkına sahip olurken,banka da kredi müşterisine sözleşmede kararlaştırılan koşullara uygun olarak kredi kullandırma borcu altına girer.Ancak taraflar arasında kurulan GKS, kredi müşterisini kredi kullanma borcu altına sokmaz.
Genel Kredi Sözleşmeleri,diğer sözleşmeler gibi,tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla kurulur. En önemli ödevlerinden biri olarak sıkça kredi kullandıran bankaların,GKS leri önceden,tek taraflı ve kredi müşterisinin kişiliğinden bağımsız olarak düzenlemeleri uygulamada karşılaşılan yöntemdir.GKS nin bankalarca tek taraflı olarak önceden düzenlenmiş olması irade özerkliği prensibine kural olarak aykırılık teşkil etmez.Kredi müşterisinin irade beyanı,sözleşmenin imzalanma anında ortaya konulmaktadır.Kredi müşterisinin her zaman için başka bir bankayı tercih etme ya da kredi kullanmamayı tercih etme özgürlüğü vardır.Bu durumda kredi müşterisi için tek taraflı olarak düzenlenen GKS metninin sırf bu sebepten geçersiz sayılacağını kabul etmek doğru olmayacaktır1.
Taraflar sözleşme yaparken yaptıkları sözleşmenin içeriğini özgürce belirleyebilirler.Bu Sözleşme Özgürlüğü prensibinin bir sonucudur.Ancak bu özgürlük sınırsız değildir.Sözleşmeler kanundaki emredici hükümlere,ahlaka,kamu düzenine,kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız olamaz (TBK md.27).Genel Kredi Sözleşmeleri de diğer sözleşmeler gibi bu hükme uymadığı halde kesin hükümsüzlük yaptırımıyla karşılaşır.
Türk Borçlar Kanunu'nun 20. maddesine göre, Genel İşlem Koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir.Kanun koyucu tarafından yapılan tanım gereği, Genel Kredi Sözleşmeleri hazırlanış şekilleri itibariyle Genel İşlem Koşulları hükümlerine tabidir.TBK da yer alan Genel İşlem Koşulları hükümleri,Genel İşlem Koşullarını önceden öneren tarafın, genellikle, bu öneriyi kabul eden taraftan daha güçlü konumda bulunması nedeniyle,öneriyi kabul edeni koruyacak şekilde düzenlenmiştir2.Kanun koyucunun zayıf olan tarafı koruyan diğer düzenlemelerinde olduğu gibi bu düzenlemeler de emredici nitelikte olup aksine düzenlemeler taraflarca ortaklaşa olarak dahi kararlaştırılamaz.Söz konusu düzenlemeler TBK madde 20-25 Genel İşlem Koşulları başlığı altında yer almaktadır.Bu düzenlemelere göre sözleşmede yer alan kanuna aykırı bir düzenlemenin yaptırımı,yazılmamış sayılma olacaktır.Dolayısıyla TBK md.20 gereği banka tarafından kredi kullanıcısı aleyhine düzenlenen ve GKS de yer alan hükümler,banka tarafından kredi müşterisine açıkça belirtilmediği,içeriğinin öğrenilmesine imkan verilmediği ve kredi müşterisi tarafından kabul edilmediği sürece yok hükmündedir.GKS de yer alan ancak söz konusu sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan koşulların da yazılmamış sayılacağı aynı maddeyle hükme bağlanmıştır.Yine TBK gereği GKS de yer alan ve bankaya tek yanlı olarak kredi kullanıcısı aleyhine sözleşme hükümlerini değiştirme ya da yeni düzenleme yapma yetkisi veren kayıtlar da yazılmamış sayılacaktır (md.24).
Yazılmamış sayılan sözleşme hükümleri,sözleşmenin diğer hükümlerinin geçerliliğini etkilemez.Buna bağlı olarak, taraflar arasında yapılan Genel Kredi Sözleşmesinin yazılmamış sayılan hüküm veya hükümleri olmasaydı,sözleşmeyi düzenleyen taraf olan bankanın, diğer hükümlerle bu sözleşmeyi yapmayacağını ileri sürmesi de hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olup TBK md.22 ye göre geçersizdir.3
Genel Kredi Sözleşmelerinde düzenlenen hükümlerin yazı türü ve şekli ,TBK nın Genel İşlem Koşulları hükümleriyle önemli sayılmamıştır.Bu anlamda olmak üzere GKS hükümlerinin asıl sözleşmede ya da sözleşme ekinde farklı yazı türünde ya da farklı dilde kaleme alınması mümkündür.4
Bankanın önceden ve tek taraflı düzenleme imkanına sahip olması ve TBK md.23 dolayısıyla Genel Kredi Sözleşmeleri yorumlanırken, zayıf olanın korunması prensibine bağlı olarak açık veya anlaşılır olmayan ifadeler kredi kullanıcısı lehine yorumlanır.
Genel Kredi Sözleşmelerinde kefil olunması durumunda,kefil ,kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ve kefalet limiti ile sorumludur.Örneğin kredi alan birden fazla GKS imzalamış ancak kefil sadece 1 GSK ye kefil olmuşsa sadece kefil olduğu GKS ile sorumlu tutulabilir.Uygulamada bankaların kefilin imzası olsun olmasın tüm GSK leri birleştirip tek bir alacak olarak kefalet limiti talebinde bulunması ve bu taleplerini GSK de yer alan ''…doğmuş ve doğacak bütün borçlarının teminatı olarak …. TL ye kadar kefilim '' maddesine dayandırması hukuken geçersizdir.Bu konuyla ilgili olarak fazlaca bulunan kararlardan birinde Yargıtay 13 HD. 1991/7229 E sayılı kararında aynen ''Asıl borcun sözleşmede yeteri kadar tanımlanmış veya belli edilebilir olması gereklidir.Herhangi bir borç için verilmiş soyut bir kefalet geçerli olmaz.'' şeklinde ifadede bulunmuştur.4
Genel Kredi Sözleşmeleriyle ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklara genel mahkemelerde bakılır.5
Kaynaklar
- 1.Doc.Dr.Erol Ulusoy " Genel Kredi Sözleşmeleri Hükümlerinin Geçerlilikleri " başlımlı makalenin tüm hakları yazarı Doç.Dr.Erol Ulusoy'a aittir ve makale,yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi kütüphanesinde yayınlanmıştır
- 2.Türk Borçlar Hukuku Genel Hükümler,Sefa Reisoğlu
- 3.Türk Borçlar Hukuku Genel Hükümler,Sefa Reisoğlu
- 4.www.karara.com
- 5. Yargıtay 19. HD. , 11.03.2010 , 2009/12789 E , 2010/2568 K ; Yargıtay 13. HD. , 12.10.2006 , 2006/9437 E , 2006/13514 K